Sınıf Yönetiminde Etkili 8 Strateji

Öğretmenlerin ilk defa sınıfa girişlerinde karşılaşabilecekleri ve kendilerini endişelendirebilen bir durumdur sınıf yönetimi. Öğretmen olarak sınıfa girdiğim ilk zamanı hatırlıyorum. Benim için heyecanlı, mutlu ancak bir o kadar da endişeli bir zamandı. Bu endişeyle, kaygıyla başa çıkabilmek için aşağıda bazı ipuçlarından söz edeceğim. Yeni öğretmenler – ve tecrübeli olanlar da – derse başlamadan önce sınıfı yönetmede yıkıcı davranışların nasıl durdurulacağına dair fikirler bulabilecekler.

1950’lerde, psikologlar Jacob Kounin ve Paul Gump, disiplinin ilginç bir yan etkisi olduğunu keşfetti: Eğer bir öğrenci rahatsız edici davranıyorsa ve öğretmen katı disiplin önlemleriyle bu davranışlara cevap verirse, öğrenci davranışlarını engelleyebiliyordu ancak diğer öğrenciler de aynı yanlış davranışı sergilemeye başlıyordu. Kounin ve Gump bu duruma“dalgalanma etkisi” adını verdi ve bir sınıfı kontrol etme çabalarının geri tepebileceğini gösterdi. Kounin ve Gump, dalgalanma etkilerini kontrol etmekle ilgilenen öğretmen, çocuğa baskı uygulamak yerine açık talimatlar vererek en iyisini yapabileceğini ifade etti.[^1]

Yıllar geçse de sınıf yönetimi öğretmenler için hala zor bir konudur. Sönmez’in yaptığı çalışmada mesleki kıdemi 1-5 yıl olan öğretmenlerin “sınıf içi etkileşim ve davranış düzenlemeleri” alt boyutundan aldıkları puan mesleki kıdemi 11-15, 16-20 ve 21-25 yıl olan öğretmenlere göre daha düşük olarak bulunmuştur. [^2] Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin sınıftaki davranışların yönlendirilmesi konusunda kendilerini yetkin görmemeleri yönündeki bu algı başka çalışmalarda da kendini göstermektedir.

Sınıf içindeki olumsuz davranışları önlemek için genelde iki yöntem kullanılır. Bunlardan ilki ödül verme, diğeri ise cezalandırmadır. Bu konuda yapılan araştırmalarda davranışa odaklanmak yerine yetişkine itaat durumunda ödül alındığını düşünme, ödülün bir araç olmaktan uzaklaşarak amaç haline dönüşmesine neden olabileceğini ortaya koymuştur. [^3]

Yapılan araştırmalar Kounin ve Gump’ın onlarca yıl önce keşfettiği şeyi doğrulamaktadır. 2016’da yapılan bir çalışma [^4] , “çene çalmayı bırak” gibi kınamalar, veya cezalar vb. gibi olumsuz pekiştireçlerin  yanlış davranışları geçici olarak durdurabildiğini ancak öğrencilerin sonrasında yıkıcı davranışlarda bulunma ihtimalinin arttığını tespit etti. Öğretmenlerinin olumlu geri bildirimlerinden daha fazla olumsuz geri bildirim alan öğrenciler, yıl sonunda duygu düzenleme, konsantrasyon problemleri ve rahatsız edici davranışlarla ilgili problemlerde önemli bir artışa sahipken, daha olumlu geri bildirim alan öğrencilerde ise sosyal davranışlarda önemli artışlar görülmüştür.

8 Strateji

Sınıf yönetiminde, oluştuktan sonra aksaklıklarla uğraşmak yerine, oluşma ihtimallerinin daha az olduğu koşulları ayarlamak daha etkili olabilir.  İşte hepsi araştırmalarla desteklenen sekiz sınıf yönetimi stratejisi:

1.Kapıda öğrencilerinizi selamlayın: Öğrencilerle selamlaşma basit gibi görülen ancak öğrenciler üzerinde olumlu etki bırakan bir stratejidir.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan bir çalışmada [^5] kapıda öğrencileri selamlamanın, öğretmenlerin günün geri kalanı için olumlu bir ahenk yakalamasına, akademik katılımı 20 puan artırırken, rahatsız edici davranışı 9 puan azalttığına, bunun da derse yaklaşık bir saatlik bir katılımın sağlanmasına yardımcı olduğu ortaya konmuştur.

Öğretmen selamı üzerine yapılan bir başka çalışmada ise [^6] geleneksel yöntemde öğrencilerin görev sırasındaki davranışlarında %45’lik bir ortalama varken, öğretmen selamı tekniği sonrası bu ortalama %75’e yükselmiştir.

Öğrenci selamlamaya birkaç örnek:

 

2. İlişkileri kurmak, sürdürmek ve eski haline getirmek: Öğrencileri kapıda selamlamak gibi stratejilerle onlarla ilişki kurmak iyi bir başlangıçtır. Bunları okul yılı boyunca sürdürmek ve çatışmalar ortaya çıktığında tamir etmek de gereklidir. Deneyimli öğretmenlerin çoğu, öğrencilerle anlamlı bağlantılar kurmanın, ilk başta kesintileri önlemenin en etkili yollarından biri olduğunu bilir. Bu konuda bir araştırmada [^7] öğretmenlerin, ilişkileri kurma, sürdürme ve geri kazanmaya odaklanan bir dizi tekniği kullandığı sınıflarda, akademik katılım yüzde 33 oranında ve yıkıcı davranış yüzde 75 oranında azaldığı; bu da sınıfta öğrencilerin harcadığı zamanı daha faydalı ve üretken hale getirdiği sonucu ortaya çıkmıştır.

Olumlu ilişkiler kurmak için öğretmenler şunları yapabilir[^8] :

Öğrencilerle “Banka zamanı”: Öğrencileri daha iyi tanımak için öğrencilerle birebir toplantılar planlayın. Amaç, yapıcı geribildirimde bulunmak veya yıkıcı davranışları ele almak zorunda kalırsanız, gelecekte çatışmayı kolaylaştırmak için “öğretmen -öğrenci ilişkisine para yatırmak” tır.

Öğrencileri sınıfta karşılayın. Kapıda olumlu karşılama ve buz gibi sorular gibi etkinlikler sıcak bir sınıf kültürü yaratmaya yardımcı olur.

Olumlu iletişim tekniklerini kullanın. Açık uçlu sorular, yansıtıcı dinleme, onaylama ifadeleri, coşku veya ilgi ifadeleri ve övgüler öğrencilere (özellikle utangaç veya içe dönük olanlar) sınıf içi tartışmalara yardımcı olur.

Öğrenci liderliğindeki faaliyetleri teşvik edin. İlgi alanlarını paylaşma fırsatı verilirse, öğrenciler öğrenmelerine daha fazla yatırım yaparlar. Öğretmenler kenara çekilebilir, destekleyici olabilir ve dinleyebilir.

3. Hatırlatıcıları ve ipuçlarını kullanın: Hatırlatmalar ve ipuçları, öğrencileri açık bir şekilde kontrol etmeden veya zorlamadan talimatları izlemeye teşvik etmenin yararlı bir yoludur.

Hatırlatıcılar genellikle sözlüdür, ancak görsel (ışıkların sessiz olma zamanının geldiğini bildirmek için ışıklandırılması), işitsel (öğrencilerin öğretmene dikkat etmeleri gerektiğini bilmeleri için küçük bir zil çalması) veya fiziksel (bir el işareti kullanarak) olabilir

4. Sınıfta oturmayı en uygun hale getirme: Öğrenciler kendi oturacakları yeri seçmeleri durumunda rahatsız edici davranış olma ihtimali, öğretmen tarafından oturma yerlerinin seçilmesi durumundan üç kat daha yüksektir. Sonuçta, muhtemelen arkadaşlarının yanında koltuk seçecek ve daha fazla sohbet ederek zaman geçireceklerdir.

Ancak bu, seçimin her zaman kötü olduğu anlamına gelmez. Öğrencilere sınıfta doğru davranış duygusu vermek, davranıştan net beklentilerin neler olduğunu belirtmek, şaşırtıcı derecede olumlu etkilere neden olabilir. Öğrencilerin kendi seçimlerini yapmasına imkan tanınması ve davranış konusunda kendilerinden istenenlerin açıkça belirtilmesi, onların daha motive ve rahat olmalarına katkı sağlamaktadır.

5. Davranışa özel ödül verin: Bu, sezgisel görünebilir, ancak olumlu davranışı kabul etmek ve düşük düzeydeki aksaklıkları görmezden gelmek, öğrencileri cezalandırmak veya disipline etmekten daha etkili olabilir. Belirli öğrencilere odaklanmak yerine, güçlendirmek istediğiniz davranışı ödüllendirin. Ayrıca, kullanmama kelimesini kullanmaktan kaçınmak da yararlı olur. Öğrencilerin net sebepler içeren talimatları dinleme olasılıkları daha yüksektir.

6. Beklentileri net bir şekilde belirleyin: Sadece davranış kurallarını göstermek yerine, bu kuralların neden önemli olduğu konusunda öğrencilerinizle bir tartışma yapın. Bir öğretmenin sınıfa verdiği yukarıdan aşağı bir kurallar listesi yerine bunlar birlikte ürettiğimiz kurallar şeklinde yaklaşması sınıf yönetimine olumlu katkı sağlayacaktır.

7. Aktif olarak denetleyin: Masanızda oturmak cazip gelse de, bu aynı zamanda öğrencilerinizin dikkatini dağıtmak için de bir neden oluşturur. Aksine aktif olup, odanın içinde hareket etmek, öğrenci gelişimine bakmak ve sorular sormak etkili olacaktır. Bu, öğrencilerinize polislik etmekle değil onlarla etkileşmekle ilgilidir.

Bir araştırma [^9] , bir öğretmenin, gülümseyen ve göz teması kurmak gibi sözel olmayan davranışlarını geliştirmeleri, öğrencilerin öğretmene ve ders materyaline karşı olumlu duygularını artırarak, öğrencilerle “fiziksel ve / veya psikolojik mesafeyi azaltabileceğini” göstermiştir.

8. Kuralların uygulanmasında tutarlı olun: Okul ve sınıf beklentileri, kuralları ve standartları takip edilmeli ve tüm öğrencilere adil bir şekilde uygulanmalıdır. Bazı öğrencilere ayrım yapmamak gereklidir. Odaklanmanız gereken davranışlardır, öğrenci değil. Gördüğünüzde hataları düzeltin ve yanlış davranış meydana geldiğinde ek talimatlar verin.

 

[^1] Jacob S. Kounin and Paul V. Gump, “The Ripple Effect in Discipline,” The Elementary School Journal 59, no. 3 (Dec., 1958): 158-162. URL: https://www2.bc.edu/alec-peck/Kounin%20-%20Ripple%20Effect%20in%20Discipline.pdf 

[^2] Sönmez, E. (2014). İlk ve Orta Okullardaki Öğretmenlerin Sınıf Yönetimi Becerileri İle Performansları Arasındaki İlişki. Yüksek Lisans Tezi. Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

[^3] Uysal, H., Altınkaynak, Ş. Ö., Taşkın, N., & Akman, B. ÇOCUKLARIN ÖDÜL VE CEZA ALGILARI İLE ÖĞRETMENLERİN DİSİPLİN HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, (33), 1-12. https://dergipark.org.tr/zgefd/issue/47926/606264

[^4] Reinke, W. M., Herman, K. C., & Newcomer, L. (2016). The Brief Student–Teacher Classroom Interaction Observation. Assessment for Effective Intervention, 42(1), 32–42. doi:10.1177/1534508416641605 

[^5]  Cook, C. R., Fiat, A., Larson, M., Daikos, C., Slemrod, T., Holland, E. A., … Renshaw, T. (2018). Positive Greetings at the Door: Evaluation of a Low-Cost, High-Yield Proactive Classroom Management Strategy. Journal of Positive Behavior Interventions, 20(3), 149–159. doi:10.1177/1098300717753831

Allday, R. A. and Pakurar, K. (2007), EFFECTS OF TEACHER GREETINGS ON STUDENT ON‐TASK BEHAVIOR. Journal of Applied Behavior Analysis, 40: 317-320. doi:10.1901/jaba.2007.86-06 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1885415/

[^7] Cook, C. R., Coco, S., Zhang, Y., Fiat, A. E., Duong, M. T., Renshaw, T. L., … Frank, S. (2018). Cultivating Positive Teacher–Student Relationships: Preliminary Evaluation of the Establish–Maintain–Restore (EMR) Method. School Psychology Review, 47(3), 226–243. doi:10.17105/spr-2017-0025.v47-3

[^8] Terada, Y. (2019), The Key to Effective Classroom Management, https://www.edutopia.org/article/key-effective-classroom-management

[^9]Andersen, J. F. (1979) Teacher Immediacy as a Predictor of Teaching Effectiveness, Annals of the International Communication Association, 3:1, 543-559, DOI: 10.1080/23808985.1979.11923782

sobilab_10_QR_big_beyaz

Bizi takip edin:

© SOBİLab. Tüm Hakları Saklıdır.